Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Fizik tedavi, rehabilitasyon, elektroterapi, egzersiz, masaj, ağrı tedavisi, fizik tedavi ekibi, fizik tedavi uzmanı hekim ve fizyoterapist
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bir tıbbi uzmanlık dalıdır. Amacı hareket sistemindeki (kas, eklem, omurga,…) ağrılı hastalıkların tedavisi ve fonksiyon bozukluğunun düzeltilmesidir. Bu durumlar nörolojik ya da ortopedik nedenlere bağlı olabilir. Ancak her durumda ağrının tedavisi ve fonksiyonun eski haline döndürülmesi fizik tedavi ve rehabilitasyonun esasıdır.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanlık alanında sıklıkla tedavi edilen hastalıklar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Nörolojik hastalıklar (felçler, doğumsal bozukluklar vb.)
- Ortopedik hastalıklar
- Romatizmal hastalıklar (eklem şişliği, ağrıları, şekil bozukluğu ve artritler)
- Ameliyat sonrası gelişen fonksiyon bozuklukları
- Kas ağrıları (miyofasyal ağrı sendromu, kas spazmları, vb.)
- Fibromiyalji
- Kronik ağrı sendromları
- Bel ağrıları (bel fıtığı, kireçlenme, kayma vb.)
- Boyun ağrıları (boyun fıtığı, düzleşme, kireçlenme vb.)
- Duruş bozukluğuna bağlı boyun, sırt ve bel ağrılarının tedavisi
- Doğuştan omurga eğriliklerinin (skolyoz vb.) tedavisi
- Spor sakatlanmaları
- Omuz eklemi hastalıkları
- Dirsek, el bileği, el eklemlerinin ve yumuşak dokuların ağrılı hastalıkları
- Diz, kalça, ayak bileği ve ayak eklemlerinin ve yumuşak dokuların ağrılı hastalıkları
- Kalça ve diz hastalıkları
- Osteoporoz (kemik zayıflığı)
- Baş ağrıları
Daha detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Emirgan Fizik Tedavi
Emirgan fizik tedavi Omuz rahatsızlıkları kol ağrılarının en önemli nedenidir. Omuz ağrılarına neden olan hastalıklar ise şöyle sıralanıyor:
Rotator manşon hastalığı-omuzda sıkışma sendromu nedir?
Kolun baş üstü aktiviteleri ile supraspinatus kasının sıkışmasıdır.
Rotator manşon hastalığı-omuzda sıkışma sendromunun belirtileri nelerdir?
Omuz ön yüzde ağrı, ağrının baş üstü aktiviteyle artması ve omuz hareketlerinde kısıtlanma görülür. Kasın kirişinde (tendon) ödem, kalınlaşma ve yırtık gelişir. 40 yaş üstünde en önemli omuz ağrısı nedenlerinden biridir. Hasta kolunu yukarı kaldırmakta zorlanır ve omuzda hareket kısıtlılığı gelişir. Hasta giyinme ve banyo gibi günlük aktivitelerinde çok zorlanır. Tanısında MR tetkiki kullanılır.
Rotator manşon hastalığı-omuzda sıkışma sendromu nasıl tedavi edilir?
Omuzun baş üstü aktiviteleri kısıtlanır ve omuzu stabilize eden kasların güçlendirilmesi, omuzdaki kısıtlılığın açılması ve ağrının giderilmesine yönelik FTR programı uygulanır. Omuza enjeksiyon yapılabilir. FTR programıyla yanıt alınamayan hastalarda cerrahi tedavi uygulanır.
Rotator manşon hastalığı – omuzda sıkışma sendromu rehabilitasyon programı
1. Akut dönem
İstirahat: Baş üstü aktiviteleri, ağır taşıma ve ağrı oluşturan diğer aktivitelerin kısıtlanması önerilir. Ayrıca bu dönemde günlük yaşamda kolun omuz seviyesinin altında kullanılması gerekir.
Fizik tedavi: Bu dönemdeki fizik tedavide buz, elektrik stimülasyonu, ödem tedavisi, kortizon olmayan ağrı kesiciler, omuz enjeksiyonları yer alır.
Egzersiz tedavisi: Sarkaç egzersizleri, duvarda parmak yürütme egzersizleri ve izometrik güçlendirme egzersizleri (hareket oluşturmadan kası güçlendirme) gibi yöntemler egzersiz tedavisinde kullanılır.
2. Ara dönem (harekete başlama dönemi)
Emirgan Fizik Tedavi: Tedavi öncesi sıcak, tedavi sonrası soğuk uygulama, elektrik stimülasyonu, ödem tedavisi, kortizon olmayan ağrı kesiciler ve omuz enjeksiyonu harekete başlama döneminde fizik tedavide kullanılan yöntemlerdir.
Egzersiz tedavisi: Ara dönemde, eklem hareket açıklığı egzersizleri, omuz kapsülünü germe egzersizleri ve omuz çevresi ve kürek kemiği çevresi kasları güçlendirme egzersizlerinden yararlanılır. Bu dönemin sonuna doğru theraband (egzersiz bandı) ve düşük ağırlıklı dumbbell ile güçlendirme egzersizleri kullanılır.
3. İleri güçlendirme ve aktiviteye dönüş dönemi
İleri güçlendirme döneminde omuz çevresi kaslarını güçlendirme egzersizleri artırılır ve spesifik spor aktivitelere başlanır.
2. Donuk Omuz Problemleri
Yavaş gelişen omuz hareketlerinin kısıtlandığı ağrılı bir durum olan donuk omuzda, omuz hareketleri tüm yönlerde kısıtlanır. Gelişmesine neden olan en önemli faktör omuzun uzun süre hareketsiz kalmasıdır. Bunun dışında diyabet, tiroit, akciğer ve kalp hastalıkları donuk omuz gelişmesine yol açabilir. Tedavisinde omuzun tüm yönlerde yoğun bir şekilde gerilmesini içeren FTR program ve omuz içine enjeksiyon tedavisi uygulanır. FTR programıyla yanıt alınamayan hastalarda cerrahi tedavi uygulanır.
3. Dirsek Problemleri
Tenisçi dirseği hastalığı (lateral epikondilit) nedir?
El bileği ve parmakların aşırı kullanımına ve tekrarlayan el aktivitelerine bağlı olarak el bileğini hareket ettiren kasların, dirsek dış yandaki kemik çıkıntısındaki yapışma noktasında zedelenmesidir.
Tenisçi dirseğinin hastalığı (lateral epikondilit) belirtileri nelerdir?
Dirsekteki dış kemik çıkıntısında dokunmakla hassasiyet ve ağrı görülür. Ağrı el bilek hareketleri ve ağır kaldırmakla artar. En tipik bulgularından biri, dirsek düzken el sırtının yüze doğru çekilmesi ile ağrının artmasıdır. Tenis ve tenis dışı sporlarda doğru olmayan teknikler de bu probleme yol açabilir.
Tenisçi dirseği hastalığı (lateral epikondilit) nasıl tedavi edilir?
Tekrarlayıcı el bilek hareketlerinin kısıtlanmasını sağlamak amacıyla bileklik ve dirsek bandajı kullanılır. Ağrılı noktaya kortizon enjeksiyonu faydalı olabilir. Ağrıyı gidermeye ve el bilek çevresindeki kasları germeye ve güçlendirmeye yönelik FTR programı uygulanır. FTR programıyla yanıt alınamayan hastalarda cerrahi tedavi uygulanır.
Dirsekte sinir sıkışması (kubital tünel sendromu) nedir?
Tekrarlayıcı dirsek hareketleri ve istirahat halindeki dirseğe direkt baskı sonucu dirsekte ulnar sinirin sıkışmasıdır. Uzun süre dirseği bükülü halde tutmak ve dirseği masaya dayayarak çalışmak bu probleme neden olabilir.
Dirsekte sinir sıkışmasının (kubital tünel sendromu) belirtileri nelerdir?
4. ve 5. parmak iç yüzünde uyuşma, yanma, his kaybı ve elde kavrama gücünde kayıp görülebilir. Şikayetler dirseği bükmekle artar.
Dirsekte sinir sıkışması (kubital tünel sendromu) nasıl tedavi edilir?
Uzun süreli dirseği bükmekten ve dirseği dayayarak çalışmaktan kaçınılmalıdır. Dirsek için istirahat ateli önerilir ve FTR uygulanır. İleri düzeyde sinir sıkışması ve nörolojik bulgular varsa ve FTR ile yanıt alınamıyorsa cerrahi uygulanır.
İnmede Fizik Tedavi
Felç geçiren hastalarda rehabilitasyon programıyla hastanın uzun süreli, bağımsız, güvenli, mutlu ve yüksek kaliteli bir yaşam sürmesi hedeflenir. Rehabilitasyon, hastanın kendi çevresi içinde günlük fonksiyonlarını yapma yeteneğinin artması ve bağımsız fonksiyonunun düzelmesinde önemli rol oynayan ve sinir sisteminin iyileşmesine yardımcı olan bir süreçtir.
Nörolojik rehabilitasyon programında uygulanan tedaviler nelerdir?
- Hasta eğitimi
- İlaç tedavileri
- Rehabilitasyon programı
- Standart egzersizler; eklem hareket açıklığı egzersizleri, kas güçlendirme egzersizleri, denge ve koordinasyon eğitimi, yürüyüş eğitimi
- Nörofizyolojik egzersizler; felç geçiren hastaya özel olarak uygulanan beyin iyileşmesini tetikleyen egzersizler
- Elektrik stimülasyonu
- Zorunlu kullanım tedavisi (Kısıtlanmayla geliştirilen hareket tedavisi): Hastanın felçli kolunu kullanmaya zorlanması için geliştirilmiş bir tedavi yöntemidir. Sağlam kolun omuz askısı ve eldivenle kısıtlanarak felçli kolun fonksiyonel görev ve aktivitelerde yoğun ve tekrarlayıcı olarak kullanımı sağlanır.
- Eşlik eden problemlerin tedavisi: Yutma rehabilitasyonu, solunum rehabilitasyonu, cilt bakımı, mesane ve bağırsak rehabilitasyonu, konuşma tedavisi, spastisite tedavisi gibi.
Rehabilitasyon programının sonuçları nasıldır?
Felç geçiren hastanın rehabilitasyon ünitesinde yatışı ortalama 4 haftadır ve bu süre sonunda hastaların yüzde 54-80’i yürür hale gelir. Kol fonksiyonlarının bacağa göre daha karmaşık olması nedeniyle kol rehabilitasyonu bacağa göre daha az başarılıdır. Rehabilitasyon süreciyle kol yaklaşık olarak yüzde 10-15 oranında iyileşir.
Fizik tedavi sırasında birçok makine ile birçok farklı cihazlara başvurulmaktadır. Tabi bu noktada, kişinin rahatsızlığı göz önünde bulundurularak ve tedaviye vermiş olduğu geri dönüş oldukça önem arz etmektedir. Genelde tedavilerde; magnetoterapi, ozon tedavisi, traksiyon, mezoterapi, kas güçlendirici, ultrason bu tedavi yöntemi esnasında kullanılan bazı cihazlar ve uygulamalardır.
Fizik tedavinin amaçları arasında, zarar gören veya hasar gören eklem veya yumuşak dokuları onarmada kullanılmaktadır. Eklemlerde ağrı, kireçlenme, bel tutması, sırt ağrısı gibi rahatsızlıklar için birebirdir. Fizik tedavi, rehabilitasyon merkezlerinde bu konuda uzmanlaşmış kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir. Burada önemli olan nokta fizik tedavinin dışarıdan uygulanması ve hissedilen ağrıların azaltılması ve bunun yanı sıra eklem hareketliliğinin sağlanmasıdır. Aynı zamanda, işlevini yitiren bölgeler için eski aktifliğinin yerine getirilmesi sağlanmaktadır.
Fizik tedavi uygulamasında bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken bazı konular bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi, fizik tedavi seanslarından sonra kişinin oldukça dikkat etmesi gerekmektedir. Kendini kollaması ve koruması gerekmektedir. Fizik tedavinin uygulanacağı bazı genel rahatsızlıklar bulunmaktadır. Bunlar;
- Omuz, kol, bacak ve eklem yerlerinde hissedenler,
- Romatizmal hastalıklara sahip olup bu hastalığın etkilerini yaşayanlar,
- Bazı ameliyatların gerçekleşmesi sonucunda kaslarda hissedilen güçsüzlük,
- Eklemlerde ağrı veya hareket kısıtlığı hissedenlere,
- Herhangi bir kaza sonucu kırık, çıkık, çatlak oluşma durumlarında,
- Beyin veya sinir hasarı sonucunda kol ve bacaklarda felç olma durumu,
Sarıyer Fizik Tedavi
Sarıyer fizik tedavi Egzersizler; duruşu düzeltir, kasları güçlendirir, esnekliği sağlar, dayanıklılığı ve aerobik kapasiteyi artırır. Egzersiz programı, fizik tedavi uzmanı tarafından hastanın ihtiyacına ve fonksiyon bozukluklarına göre özel olarak planlanır. Planlanan egzersizleri fizyoterapist, hastaya öğretir ve kendi gözetiminde hastanın bu egzersizleri doğru şekilde yapmasını sağlar. Egzersizlerin doğru olarak yapılması hem ağrılarının azalması hem de hastanın güvenliği için Sarıyer fizik tedavi ‘ de önemlidir. Egzersiz programı kişiye özel (bireysel) olmalı, fonksiyonu düzeltmeli ve hasta için güvenli olmalıdır.
Egzersiz sarıyer fizik tedavi koruyucu egzersizler ve tedavi edici egzersizler olarak ikiye ayırabiliriz:
Koruyucu egzersiz:
Bireyin fiziksel fonksiyonunu korumak, sakatlanmaları önlemek, genel iyilik hali ve fitness sağlamak amacıyla kişiye özel olarak hazırlanan egzersiz programıdır.
Tedavi edici egzersiz:
Ağrıyı gidermek, kas güçsüzlüğü, eklem hareket kısıtlılığı, duruş bozukluğu, denge ve yürüyüş bozukluğu gibi fiziksel fonksiyon bozukluklarını tedavi etmeye yönelik uygulanan egzersizlerdir.
Egzersiz tedavi şekilleri nelerdir?
- Aerobik egzersizler (yürüyüş, bisiklet gibi)
- Kas güçlendirme egzersizleri
- Germe egzersizleri
- Postür eğitimi
- Modifiye pilates egzersizleri
- Denge ve koordinasyon eğitimi
- Derin duyu eğitimi
- Yürüme egzersizleri
- Gevşeme egzersizleri
- Solunum egzersizleri
Pilates egzersizleriyle tedavi
Duruş bozuklukları tedavisinde, bel ağrılarında ve fibromiyaljide modifiye edilerek FTR egzersiz programı içinde uygulanır. Egzersizle birlikte nefesin koordinasyonuna, duruş ve gövdeyi güçlendirmeye odaklanır. Kasları güçlendirir, esneklik sağlar ve duruşu düzeltir. Pilateste uygulanan egzersizler; nefes egzersizleri, karın kaslarını güçlendirme ve stabilizasyon, sırt kaslarının güçlendirilmesi, kürek kemiği çevresi kasların mobilizasyonu ve güçlendirilmesi, gevşeme egzersizleri ve esneme egzersizleridir.
Günlük hayatta oturma ve ayakta durma sırasında alışkanlık haline getirilen duruş bozuklukları omurga çevresindeki kasları, bağları ve eklemleri zorlayarak ve bu kaslara yük bindirerek ağrıya yol açabilir. Pilates egzersizleriyle duruş bozuklukları düzeltilmeye çalışılır. Bel ve karın kasları güçlendirilerek bu bölge stabilize edilir.
Egzersiz güvenliği
Bireyin egzersiz tedavisi programında egzersizler fizyoterapist gözetiminde veya bağımsız olarak da yapılsa güvenlik temel konulardan biridir.
Egzersiz sırasında hastanın güvenliğini etkileyen faktörler nelerdir?
- Hastanın mevcut sağlık durumu ve özgeçmişi
- Kullandığı ilaçlar
- Egzersizin yapıldığı çevre
- Egzersiz ekipmanlarının iyi çalışması ve hastaya uygunluğu
- Hastaya önerilecek egzersizin tipi, yoğunluğu, hızı ve süresi
FTR uzmanı tüm bu faktörleri dikkate alarak hasta için güvenli egzersiz programını planlar ve kendi gözetiminde egzersizleri yaptırırken bu faktörleri kontrol ederek hasta güvenliğini sağlar.
Arnavutköy Fizik Tedavi
Arnavutköy fizik tedavi Kalça ve uyluk dış yanında ağrı ve yanma görülür. Şikayetler yürüyüş, çömelme ve merdiven çıkmakla artar, istirahatle azalır. Gece kalça üstüne yan yatmakla şikayetler kötüleşir. Kalça-uyluk dış yandaki kemik çıkıntıda basmakla hassasiyet görülür. Kalçayı yana doğru açmakla şikayetler artar. Travma, spor sırasında zorlanma, kalça çevresindeki kasların dengesizlikleri, uzun süreli yürüyüş, bel zorlanması ve obezite bu probleme yol açabilir. Bu sorunun bel fıtığı ve kalça eklem problemlerinden ayırt edilmesi gerekir.
Trokanterik bursit nasıl tedavi edilir?
Trokanterik bursit tedavisinde hastanın istirahat etmesi, spor sırasında özellikle yürüyüş sırasında aktivite seviyesini düşürmesi ve bölgeyi zorlamaktan kaçınması, kortizon olmayan ağrı kesiciler, lokal enjeksiyon ve fizik tedavi önerilir. Kalça çevresindeki kas kısalıkları germe egzersizleriyle düzeltilmeli ve zayıf kaslar güçlendirilmelidir.
Kireçlenme nedir?
Osteoartrit (kireçlenme) en sık görülen romatizmal hastalıktır. Kalça eklem kireçlenmesi erişkinlerde en sık görülen kalça eklem ağrısı sebebidir. Eklem kıkırdağında yumuşama ve yapısında bozulma, kemikte ödem ve yeni kemik oluşumu ile seyreden kronik dejeneratif bir hastalıktır.
Kireçlenmenin belirtileri nelerdir?
Arnavutköy fizik tedavi
Hareketle, çömelmekle, merdiven inip çıkmakla artan, istirahatle azalan kalça ön yüz ağrısı, kasıktan dize vuran ağrı, sıklıkla oturma sonrası veya sabahları olan tutukluk gibi belirtiler görülür. Merdiven inip çıkmada ve oturup kalkarken zorlanma söz konusudur. Kalça kireçlenmesinin ilerlemesiyle hasta yürüyüş, çorap giyme gibi günlük yaşam aktivitelerinde zorlanabilir.
Hastalığın tanısı hastanın şikayetleri, öyküsü ve muayene bulgularıyla tanı konur. Kalça filmi, MR ve kan tetkikleri muayene bulgularını desteklemek için yapılan incelemelerdir. Kalça kireçlenmesi tedavisinde amaç; hastanın ağrılarını kontrol altına almak, eklem hareketini artırmak, fonksiyonel yetersizliklerini gidermeye çalışmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir.
Kireçlenme tedavi yöntemleri nelerdir?
Kireçlenme tedavisinin temelini rehabilitasyon yöntemlerini de içeren ilaç dışı tedaviler oluşturur. Hastaya hastalığı, tedavi şekilleri, ilacın yan etkileri ve kaçınması gerekenler, kendisine nasıl bakması gerektiği öğretilmelidir. Merdiven inip çıkma, diz üstü oturma, çömelme, alçak sandalyede oturmaktan kaçınılması gerekir.
Fonksiyonel kısıtlılıkları olan hastalarda fizik tedavi önemli rol oynar. Hastanın kalça çevresi kas gücü, eklemin sağlamlığı ve hareketi iyileştirilmeye çalışılır. Yürüyüşe destek için baston veya yürüteç önerilebilir. Hastanın yaşadığı ortamda çevresel düzenlemeler yapılarak (merdiven kullanma zorunluluğunun ortadan kaldırılması gibi) hastanın fonksiyonel durumu düzeltilebilir.
Fizik tedavi doktoru gelişmesinde ve ilerlemesinde önemli bir risk faktörüdür. Kilo kaybı ile eklem üzerine binen yük azaltılır, hastalığın ilerlemesi önlenir ve hastanın şikayetleri azalır. Bu nedenle hastanın kilo vermesi konusunda yönlendirilmesi gerekir. Kireçlenme tedavisinde ilaç tedavileri ve ilaç dışı tedavi yöntemleri birlikte uygulanmalıdır.
Kalça kireçlenmesi tedavisinde amaç hastanın ağrılarını kontrol altına almak, eklem hareketini artırmak, fonksiyonel yetersizlikleri gidermeye çalışmak ve hastanın yaşam kalitesini yükseltmektir.
Kalça kireçlenmesi için egzersiz programında neler vardır?
- Kalça eklem hareket açıklığı egzersizleri
- Germe egzersizleri; kalça ön yüz, yan yüz, uyluk arkası kasları germe egzersizleri
- Kalça çevresi kasları güçlendirme egzersizleri
- Haftada 3 ila 5 gün, günde 30 ila 45 dakika yürüyüş (yürüyüş sırasında ağrısı artan hastalar için su içinde yürüme önerilir)
- Yüzme
Kalça kireçlenmesinde ne zaman protez ameliyatı önerilir?
- Konservatif tedaviye yanıt vermeyen, geçmeyen, istirahatte ve gece devam eden ağrı durumunda
- Günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlanma (örneğin hastanın çorabını giyememesi, 100 metre yürüyememesi) olduğunda
- Eklem fonksiyonlarının ileri derecede bozulması durumunda
2. Diz Problemleri
Kondromalazi patella nedir?
Diz kapak kemiğinin arkasındaki kıkırdaktaki yumuşamaya bağlı olarak diz ön yüzde görülen ağrıdır.
Kondromalazi patella belirtileri nelerdir?
Diz uzun süre bükülü tutulduğunda şikayetler artar (sinema belirtisi). Hastalar merdiven inip çıkarken zorlanırlar.
Kondromalazi patella nasıl tedavi edilir?
Tedavisinde diz ön yüz kas grubunu güçlendirecek egzersiz programı önerilir.
Bursit nedir?
Diz çevresindeki bursalarda (içi sıvı dolu yastıkçıklar) iltihap ve zorlanmaya bağlı oluşan şişliktir. Dizin uzun süreli basınca ve tekrarlayan mikrotravmalara maruz kalması hastalığın oluşmasında en önemli nedendir.
Bursit nasıl tedavi edilir?
Tedavisinde istirahat, bandaj, soğuk uygulama, kortizon olmayan ağrı kesiciler ve lokla enjeksiyonlar uygulanır.
Diz eklemi kireçlenmesinin belirtileri nelerdir?
Dizde hareketle artan, istirahatle azalan ağrı, tutukluk, yürüyüş güçlüğü, şişlik ve şekil bozukluğu gibi şikayetlerle kendini gösterir. Hareketle artan istirahatle azalan ağrı, sıklıkla oturma sonrası veya sabahları olan tutukluk ve hareket sırasında krepitasyon gibi semptomlar görülür. Eklem hareketlerinde kısıtlanma gelişebilir.
Diz kireçlenmesinin risk faktörleri nelerdir?
- Obezite
- Yaşlanma
- Cinsiyet
- Dizde aşırı mekanik yüklenme ve zorlanmaya yol açan meslekler
- Daha önceden eklemde zedelenme geçirmiş olmak
- Kas zayıflığı
- Hareketsizlik
- Derin duyuda defekt
- Genetik yatkınlık
Beykoz Fizik Tedavi
Beykoz fizik tedavi kimyasal yöntemlerin kullanılması gibi fizik tedavide de fiziksel yöntemler (elektrik akımı ses dalgaları lazer ışınları yüzeyel ve derin ısıtıcılar gibi) kullanılır. Bu yöntemler daha çok ağrı kesici, doku iyileşmesini artırıcı, ödem çözücü ve spazm giderici olarak tedavide yer alan uygulamalardır. Rehabilitasyon tedavilerinde ise bunlara ek olarak her hastaya ve hastalığa özel egzersiz programı verilerek; eklem hareket açıklığını artırmak, germek, esnetmek, kuvvetlendirmek, dayanıklılığı artırmak, denge ve koordinasyonu sağlamak, duruşu düzeltmek gibi hedefler gözetilir.
beykoz Fizik tedavi ve rehabilitasyon programlarında;
– İlaç reçetesi gibi her hastanın tanısına uygun olan ayrı bir tedavi programı hazırlanır.
– Hastanın ihtiyacına göre tedavi süresi ayarlanır. Her seans yaklaşık 1 saat kadardır.
– Hastaya herhangi bir rahatsızlık vermeyen bir uygulama olup, ilaç kullanılamayan gebelik, mide kanaması geçmişi, kan sulandırıcı ilaç kullanımı gibi birçok durumda güvenli etkili ve zararsız bir yöntemdir.
Tedavi süresi ne kadar olmalıdır?
Tedavi süresi minimum 10 gün olup, hastanın ve hastalığın durumuna göre 15 veya 20 seans olabilir. Ortopedik rehabilitasyonda veya felç tedavilerinde süre çok daha uzun olabilir.
Kesinlikle zararlı bir yöntem değildir. Kanser tanısı almış hastalarda, vücutta ciddi bir enfeksiyon varlığında ve gebeliklerin ilk 4 ayında fizik tedavi uygulaması yapılmaz. Bu gibi durumlar dışında güvenle uygulanabilir. Tedaviden fayda gördüğünü kendisi de hisseden hasta, şikâyetleri yeniden başladığında, ihtiyaç hissettiğinden yeniden başvurur. Ama bu alışkanlık değil, hastanın tedavinin etkinliğini fark etmesi demektir. Örneğin, artroz (kireçlenme) kronik bir hastalık olduğundan hasta belirli aralıklarla tedaviye tekrar ihtiyaç duyacaktır.
Fizik tedaviyi kim uyguluyor?
Fizik tedavi bir ekip uygulamasıdır. Natal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezlerinde uzman kadro eşliğinde ve koordineli ekip çalışmasıyla fizik tedavi uygulamaları gerçekleştirilmektedir. Genel olarak ağrı veya eklemlerde bir kısıtlılık şikâyeti ile başvuran hastanın ilk muayenesini yapan fizik tedavi doktoru, gereken tetkikleri yaptıktan ve teşhisi koyduktan sonra tedavisini düzenler ve fizyoterapistler, hazırlanan tedavi programını uygular.
Beykoz fizik tedavi Hamilelik çok keyifli bir süreç fakat bazı şikayetler anne adaylarının tadını kaçırabiliyor. Bel ağrıları da bu şikayetlerden biri. Hamileliğin her döneminde ortaya çıkabilen bel ağrılarını, hamileliğe özgü hormonlardan değişen vücudun ağırlık merkezine kadar birçok faktörün tetikleyebildiğini söylenebilir.
Hamilelik güzel olduğu kadar sabırlı olmayı gerektiren eşsiz bir süreç. Bebeğinizin karnınızda
her geçen gün hızlıca büyüdüğünü görmek, onun hareketlerini hissetmek muhteşem bir duygu ancak hamilelik bazı fiziksel şikayetleri de beraberinde getiriyor. Bu şikayetler içinde çoğu anne adayının ortak şikayeti; bel ağrıları… Bel ağrılarının hamileliğin her döneminde birçok sebepten dolayı ortaya çıkabileceğini söyleyen Acıbadem Mobil Sağlık Fizyoterapi Uzmanı İsmail Çağrı Koca, bu ağrıların erken dönemlerde hormonal değişikliklerden kaynaklanabileceği gibi, ilerleyen dönemlerde bebeğin büyümesine bağlı olarak da gelişebildiğini söylüyor. Fizyoterapist İsmail Çağrı Koca, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bebeğin büyümesiyle bel ve çevresine binen yükün artması, omurlar arasındaki bağların gevşemesi ve sinir sıkışması gibi nedenler bel ağrısı yapabiliyor. Bunların dışında hamilelik döneminde yapılan bazı sakıncalı hareketler, ağır kaldırma, uygunsuz pozisyonlar gibi durumlar da bu ağrıların oluşmasında etkili.”
Çengelköy Fizik Tedavi
Çengelköy fizik tedavi Fizyoterapistlik mesleği, hareket bozukluğuna yol açan her türlü yaralanma, hastalık ve yaşlılıkta, ağrı ve fonksiyon bozukluklarında uzman bir hekimin tanısı sonrası fizyoterapiye özgü değerlendirme yöntemlerini kullanarak yine bir çoğu dünyada fizyoterapistler tarafından geliştirilmiş olan tedavi yaklaşımlarını planlayıp uygulamaya yönelik bilgi ve beceriyi kazanan, sağlık ve yaşam kalitesinin artırılmasında önemli görevleri olan bir meslektir.
Yüksekokulun gelişmiş ülkelerdeki okullar örnek alınarak çağdaş bir anlayışla hazırlanan eğitim programı, bir yıl hazırlık sonrası dört yıldır. Öğrenciler, Yüksekokula lise sonrası Üniversitelerarası seçme ve yerleştirme sınavından yeterli sayısal puanı alarak girmektedirler. Eğitim programı hareket sistemi problemlerinde , tedavi programını planlama ve uygulamaya yönelik, temel bilimler, klinik bilimler, mesleki dersler , araştırma metodolojisi, seminerler ve klinik çalışmayı kapsamaktadır.
Kuruluşundan itibaren bilim üreten, üretimini toplumla paylaşan yapısı ile yüksekokul, hızlı ve etkili bir şekilde değişmekte ve gelişmektedir. Yüksekokul; çağdaş, Atatürkçü, daima ileriye en iyiye yol alan Hacettepe Üniversitesi’nin ilkelerini benimsemiş ve gelişim dinamikleri içinde yerini almıştır. İnsana, bilimin ve sanatın evrensel gücüne öncelik veren dinamik kadrosu ile gelişmiş ülkelerdeki bilgi seviyesine ulaşılmıştır.
Bölüm içinde ve Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nin çeşitli bölümlerinde hekim ve sağlık alanının farklı disiplinleri ile işbirliği içinde faaliyet gösteren eğitim, uygulama ve araştırma üniteleri bulunmaktadır. Bu ünitelerin her birinde alanımızın değişik konularında özelleşmeler gerçekleşmektedir.
Ortopedik rehabilitasyon, nörolojik rehabilitasyon, çengelköy fizik tedavi nöroşirürjide fizyoterapi, kardiyopulmoner rehabilitasyon, serebral paralizi ve rehabilitasyonu, iş ve uğraşı tedavisi,el cerrahi rehabilitasyonu, kas hastalıkları ve rehabilitasyonu, kadın sağlığı, romatizmal hastalıklar rehabilitasyonu, protez – ortez ve biyomekanik, sporcu sağlığı ve rehabilitasyon , mesleki rehabilitasyon, az görenlerde rehabilitasyon ünitelerinde staj çalışmaları ve bilimsel araştırmalar sürdürülmektedir.
Ünitelerdeki çalışmaların hepsinde, hareket sistemini ilgilendiren problem ve özür gruplarında günlük yaşam aktivitelerindeki bağımsızlık düzeyini geliştirmek, sosyal ve mesleki katılımları destekleyerek yaşam kalitesini arttırmak amaçlanmaktadır. Üniteler öğretim elemanları sayısı, mezuniyet öncesi staj, mezuniyet sonrası araştırma olanakları ve hizmet kapasitesi açısından gelişimlerini sürdürmüş ve yeni programların gelişmesine yol açmıştır.
Sporcu Sağlığı, Kardiopulmoner Rehabilitasyon, Protez Ortez, İş ve Uğraşı Tedavisi gelişimleri ile Mezuniyet sonrası Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ana programımız yanında ayrı birer bilim uzmanlığı ve doktora programı haline gelmiştir. Gelişmiş ülkelerde sağlık ve rehabilitasyon alanında ayrı birer meslek olan Protez Ortez ve İş Uğraşı Tedavisi konularındaki boşluk mezunlarımızın bu alanlarda da eğitim alıp çalışmaları ile doldurulmaktadır.
Ünitelerin yıllar boyu gelişimi içinde; Halk sağlığı çalışmalarından ev rehabilitasyonu, okullarda fizyoterapi, geriatri, obstetrik rehabilitasyon, sporcu sağlığı ve endüstri alanlarına uzanan çalışmalarda, fizyoterapistler tıbbın çeşitli alanlarına verilen hizmetlerde olduğu gibi önleme, geliştirme, ölçme ve değerlendirme , fizyoterapi yaklaşımlarını planlama , uygulama, araştırma yapma ve danışmanlık rollerini gerçekleştirmektedirler.
Sağlıklı kişilerde Fiziksel Uygunluk ve Egzersiz , Bel ve Boyun sağlığı, Yoga, Plates, Geriatrik Rehabilitasyon , Kadın Sağlığı Programları, Vücut Tanıma ve Gevşeme Eğitimi yeni programlar arasındadır.
Günümüzde, Fizyoterapistler hareket ve fonksiyonun çeşitli nedenlerle tehdit edildiği bütün durumlarda bağımsız hareket ve sağlıkla ilgili yaşam kalitesinin arttırılmasında her geçen gün sayıları artan yaklaşımlarla hizmet vermektedirler.
Dünyada ve ülkemizde toplumların bu gün ve gelecekteki olası ihtiyaçları fizyoterapistlik mesleğinin gelişimini kaçınılmaz kılmaktadır.
H.Ü. Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nün ileriye yönelik hedeflerinin başında eğitim ve öğretim programlarımızı daha ileriye götürecek yeni vizyonlara, stratejilere ve aksiyon planlarına açık olmak, bilimsel çalışmaları daha ileriye götürmek, evrensel bilgiyi üretmeye ve paylaşmaya devam etmek, 21. yüzyılın bilgi teknolojilerinden yararlanarak fizyoterapi ve rehabilitasyon biliminin gelişimine katkıda bulunmaktır.
Hastaların çeşitli elektrik akımlarıyla, sıcak veya soğukla, masajla,
egzersizlerle ya da çeşitli ışınlarla tedavisidir. Fizik tedavi halk arasında ilk çağlardan beri kullanılan en basit tedavi şeklidir. Güneş ışığının ve doğal sıcak su kaynaklarının etkilerinden yararlanılmıştır. Daha sonra fiziksel ajanların tıp alanında kullanılmasıyla fizik tedavi gelişmiş teknolojiden de faydalanılarak bugünkü konumuna gelmiştir. Fizik tedavi proflaktik olarak, doğrudan tedavi amacıyla veya yapılan tedaviye destek amacıyla kullanılabilir.
Sıcak ve soğuk uygulaması en sık kullanılan fizik ajandır.
Sıcak uygulamasının fizyolojik etkileri Isının direkt etkileri ile kapiller ve arteriollerde vazodilatasyon oluşur. Lokal vazodilatasyon, lokal – kısmen genel – metabolizmayı ve kan akımını artırır. Isı ve metabolizma artışı o bölgede oksijen tüketimini de artırır. Yeterli oksijenasyonun olmaması ortamdaki karbondioksit ve laktik asit miktarını artırır. Bu metabolitler prekapiller sfinkterleri açarak dokuların kanlanmasına yardımcı olur. Kan akımı artınca kapiller basınç da artar. Kapiller aralıktan doku aralıklarına sıvı geçişi olur. Bu biriken sıvı lenfatik akımla uzaklaştırılır. Dokulara kan akışının artması hasarlı dokulara bol kan hücreleri gelmesine, metabolik ürünlerin ortamdan uzaklaşmasına, artan fagositoz ile kronik iltihabi doku artıklarının ortamdan temizlenmesine, artan oksijenasyon ile tamir işlemlerinin kolaylaşmasına yol açar. Metabolizmanın artması ile fagositoz ve enzimatik reaksiyonlar aktive olur. Hasarlı dokularda yenilenme artar. Enzimatik reaksiyonlar 38-39 ºC de en fazladır. Bundan sonra kollajenaz aktivitesi başta olmak üzere enzimatik aktiviteler azalmaya başlar. Daha yüksek ısılarda protein matriksi harap olur. Isı kollajen liflerinin uzayabilme yeteneğini artırır. Kollajenin uzayabilme
yeteneği 45 derecede 25 derecedekinden 5 kat daha fazladır.
Isı sekonder kas spazmı sonucu ağrı ile birlikte gelişen lokal iskeminin
düzelmesini sağlar ve kas spazmını azaltır.
Sıcak, akut inflamasyonu artırırken, kronik inflamasyonu azaltmaktadır.
2 Fizik Tedavi Ağız, Diş, Çene, Hast. ve Cerrahisi İlginç bir bulgu bir ekstremiteye sıcak uygulandığında karşı ekstremitede de vazodilatasyon olduğunun saptanmasıdır. Bu durum bazı durumlarda terapötik yardım sağlayabilir.
Sıcak uygularken istenilen sonuca ulaşmak için dokuda ısının 40-45 derece
olmasını sağlamak gerekir. Bu ısının dokuda tercihen birden yükselip belirli bir süre dokuda tutulması ve uzun zaman dilimi içinde azalması tercih edilir.
Post operatif olarak ödem oluşumunu azaltmak için, ilk gün soğuk uygulaması önerilir. 2. gün tercihen hiç bir uygulama yapılmaz. 3. günden sonra sıcak uygulamasıyla bölgede toplanan iltihabi birikintinin rezorbe olmasını sağlamaya çalışırız. 3. günden sonra sıcak uygulaması zorunlu değildir.
Sıcak uygulanan bölgedeki ısının çabuk yükselmesi, yavaş düşmesi
hedeflenir. Bu nedenle uygulama sonrası hasta soğuğa çıkmamalıdır. Çıkacaksa da bölgeyi korumalıdır.
Bilinçli tedavi yapılmadan kronik hale getirilen (akut formda antibiyotik ile
kronikleştirilen) apselerde sıcak uygulaması yapılır. Sıcakla ya rezorbe olur ya da akut forma dönüşür. Akut forma geçince apse drenajı yapılıp odak tedavi edilir.
Sıcak Uygulama Yöntemleri
Yüzeysel ısı verenler
• Elektrikli ısıtıcılar
• Hot Pacs (sıcak su torbaları)
• Parafin banyo
• Fluido terapi
• Hidro terapi
• Nemli hava
Derin dokulara ısı verenler (sırasıyla derinlik artar)
• Infraruj lamba
• Mikro dalga
• Kısa dalga diatermi
• Ultrason
Ağız, Diş, Çene, Hast. ve Cerrahisi Fizik Tedavi 3 Fabrikasyon hazırlanan sıcak su torbalarının içinde özel maddeler vardır. Sıcak su (yaklaşık 80 derece) dolu kabın içine batırılan paketçikler nemli bir havlu ile sarılarak uygulanır. 5 dk içinde ilk başta yüksek derecede olan sıcaklık vücut sıcaklığına iner. Parafin banyo ve diğerleri ekstremiteler için kullanılır. Parafin 55-60 derecelik sıcaklıkta ve eriyik haldedir. Fluidoterapi, yüzeysel ve kuru ısıtma şeklidir.
Maslak Fizik Tedavi
Maslak fizik tedavi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon (Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon); kas-iskelet sistemi problemleri, nörolojik hastalıklar, kronik ağrı ve kansere bağlı özürlülük gibi akut ve kronik problemlere bütünsel olarak yaklaşan, tüm yaş gruplarında özürlülüğe yol açan tıbbi durumların önlenmesi, teşhisi, tedavisi ve rehabilitasyonuyla ilgilenen tıp dalıdır.
Natal Fizik Tedavi Merkezi olarak; kas ve iskelet sistemi hastalıklarının tanı ve tedavisini düzenlemek, kişilerin fonksiyonel kapasitelerini ve günlük aktivite performanslarını üst düzeye çıkararak yaşam kalitelerini artırmak ve bu doğrultuda tüm sistemlere yönelik kapsamlı bir rehabilitasyon programıyla rehabilitasyon ihtiyacı olan hastaların gereksinimlerini karşılamak amacıyla hizmet veriyoruz.
Rehabilitasyonda amaç, bireyin fonksiyonel kapasitesini artırmak, özürlülüğü önlemek ve iyileştirmek, bireyin günlük yaşamda bağımsız duruma gelmesini sağlamak ve yaşam kalitesini artırmaktır.
Fiziksel Tıp Rehabilitasyon Uzmanı kimdir?
FTR Uzmanı altı yıl süren tıp fakültesi eğitiminin ardından dört-beş yıl boyunca fiziksel tıp ve rehabilitasyon alanında uzmanlık eğitimi alan tıp hekimidir. Kas -iskelet sistemiyle ilgili hastalıkların tanısını koyar ve tedavi programını planlar. Amacı; hastanın ağrısını azaltmak, fonksiyonel sorunlarını (kas gücü kaybı, eklem hareketi kısıtlılığı, yürüyüş bozukluğu, denge bozukluğu gibi) düzeltmek ve performansı iyileştirmek, hastalık ve yaralanma sonrası gelişen özürlülüğü tedavi etmektir.
Sağlık alanındaki çalışmalar koruyucu, tedavi edici (medikal ve cerrahi) ve rehabilitatif olarak üçe ayrılır. Sağlığın bozulmasını önlemeye yönelik tüm çalışmalar koruyucudur. FTR uzmanı kas iskelet sisteminde gelişebilecek problemlerin önlenmesine yönelik çalışmalarda bulunur.
Fizyoterapist kimdir?
Fizyoterapist fizik tedavi ve rehabilitasyon okulunda dört yıl süren üniversite eğitimini tamamlar ve hastanın FTR programında FTR uzmanı ile beraber çalışır. FTR uzman hekiminin planladığı fizik tedavi ve rehabilitasyon programını uygular ve hastanın fonksiyonel yetersizliklerini düzeltmeye yardım eder.
Fizyoterapistler, egzersiz yapmasında sakınca bulunmadığı hekim tarafından tespit edilmiş sağlıklı kişilerin, uygun egzersiz programlarıyla genel iyilik halini artırır ve sakatlanmaları önlemeye çalışır.
Fizik tedavi, vücuda dışarıdan uygulanan sıcak, soğuk uygulamalar, elektrik akımları, masaj ve egzersiz ile ağrıyı kesmeye yönelik uygulamaları içeren ve kas iskelet sistemi hastalıklarında ya da yararlanmalarında uygulanan ilaç dışı bir tedavi şeklidir.