Ameliyatsız Bel Fıtığı
Erişkinlerin %80’i hayatlarının bir döneminde en az bir kez bel bölgesindeki ağrıdan yakınmaktadır. Ameliyatsız Bel Fıtığı bel ağrılarının en önemli ve en sık nedenlerinden bir tanesidir. Bel fıtığı, genelde 30- 60 yaş arasındaki erişkin grupta sık görülmesine rağmen, hemen her yaşta ortaya çıkabilir.
Bel fıtığı omurlar arasındaki disk dediğimiz yapıların, zorlanma, ağır kaldırmaya bağlı etrafındaki liflerin yırtılarak sinir kanalına doğru çıkıntı yapmasıdır. Genellikle bel ve bacak ağrısı da eşlik etmektedir. Bu ağrı ağır kaldırma, hareket, hapşırmak, öksürmekle artmakta ve bacağa doğru yayılım göstermektedir. Eğer sinir köküne bası var ise, ayakta uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük tabloya eşlik etmektedir.
Bel ağrısı çeken kişilerin ilk yapması gereken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanına muayene olmaktır. İyi bir muayene sonucunda Bel Fıtığı riski olan kişilerde röntgen ve MR ile teşhis kesinleştirildikten sonra uygun tedavilere başlanmalıdır.
Bel fıtığı teşhis edilmiş bir hastada ilk yapılması gereken bel fıtığına bağlı sinir kökü hasarının olup olmadığını anlamak için detaylı bir fizik muayene ve EMG çekimidir. Fizik muayenede, fıtığa bağlı olarak sinir kökü hasar görmüşse hastanın ayağındaki olası his kusuru veya güç kaybı tespit edilir. Ardından sinir testi ile sinir kökünde hasarın varlığı tespit edilir. Gerçekten bir sinir hasarı varsa sinir testi ile bunun derecesi ve süresi belirlenir. Sinir testi sayesinde ameliyat gerekip gerekmediği konusunda da fikir sahibi olunur.
Fıtığa bağlı sinir kökü hasarı olan kişilerde çok dikkatli davranılmalıdır. Eğer kişide ayakta düşme ve omurilik lezyon belirtileri var ise ameliyat konusunda gerekli müdahaleler yapılmalıdır. Acil ameliyat gereken bir durum yoksa ilk yapılması gereken sinir kökü hasarı ve fıtığa bağlı ağrının giderilmesidir.
Bel Fıtığı Tedavi Yöntemleri
Ameliyatsız Bel Fıtığı tedavisi, disk dediğimiz elastik maddenin bacağa giden sinirlere yaptığı basının derecesine bağlıdır. Eğer sadece bel ve bacak ağrısı mevcut, herhangi bir uyuşukluk, güç kaybı, hareket kısıtlılığı yoksa bel fıtığı başlangıç safhasında demektir. Bu halde hastaya kas gevşetici ilaçların verilmesi, yatak istirahati ve belini zorlayacak hareketlerden kaçınması önerilir. Burada en önemli konu kişinin günlük yaşamında gerekli modifikasyonları yapmasıdır. Bunlar nelerdir?
- Kişiler uzun süre oturacakları koltukları doğru seçmeli ve eğer gerekliyse bel eğimini destekleyecek ince bir minder kullanmalıdırlar.
- Uzun süre oturarak çalışan kişiler mutlaka saat başı yerlerinden kalkmalı ve hareket etmelidir.
- Ayak yapımıza uygun ayakkabılar giymeliyiz. Bunun aksi olduğunda yürüyüş sırasında omurganın dengesi bozulur ve bu durumda bel ağrısına sebep olur.
- Doğru yatak tercih edilmelidir. Kişi yatağa yattığı zaman tüm vücudu eşit olarak desteklenmeli ve bel ile yatak arasında boşluk kalmalıdır.
- Kişiler ayakta durduklarında yükü her iki ayağına eşit olarak dağıtmaya dikkat etmelidir.
- Sigara içenlerde bel ağrısının görülme sıklığı içmeyenlere göre iki kat daha fazladır. Sigara tüm vücut hücrelerini etkilediği gibi omurlar arasında bulunan omurgayı destekleyen diskleri de etkiler. Buna bağlı olarak disklerin oksijenlenmesi azalır ve yıpranmaya daha açık hale gelirler.
Eğer yukarıdaki önerilere, dinlenmeye ve kas gevşetici ilaçlara rağmen hastanın şikayetleri devam ediyorsa fizik tedavi uygulanmalıdır.
Fizik Tedavi Uygulamaları
- İstirahat
- Elektroterapi
- Manuel terapi
- Egzersiz(kuvvetlendirme-germe)
- Klinik pilates egzersizleri
- Postür Eğitimi
- Tıbbı Masaj
- Aktivite Modifikasyonları
Yukarıda tedavi yöntemleri kişinin ayrıntılı değerlendirmesinden sonra kişiye özel bir program çizilir ve uygulanır.