Sevgili Okuyanım,
Uzunca bir süredir evlerimizde dost ve akrabalarımızdan uzakta kendi küçük ailemizle birlikte bir yaşam sürüyoruz. Şehirde çoğumuz kapalı ve dar alanlarda koronaya yakalanma kaygısı içinde günlerimizi geçirirken çok önemli tecrübeler edindik. Günlük yaşantımızda çokça dillendirdiğimiz “sağlık her şeyden önemli “ cümlesinin ne şiddette hayati olduğunun bilincine vardık. Peki bir konuyu idrak etmek yeterli mi? Hayatımızda entelektüel olarak bir konuyu tartışırken önemini vurguladığımız çok mevzunun bir fiil pratikte ne kadarını yaşama geçiriyoruz?
Eğer idrak etmekle edileni hayata geçirmek konusunda yeteri kadar cömert olsaydık bugün yaşadığımız pek çok istenmeyen konular hayatımızda olur muydu?
Yazıma böyle bir giriş yapmaktaki niyetim, sağlığın olmadığı bir yerde hiç bir şeyin olmadığını net olarak gördüğümüz bu günlerde hepimizin bu konuda fikir birliği içindeliğimizi düşünürsek sormak istiyorum bugün bedeninizi ve ruhunuzu şifalandırmak için ne yaptınız?
Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki sağlık demek beden ruh duygu bütünlüğüdür. Hiç biri diğerinden bağımsız değildir ve hepsi her an birbiri ile etkileşim halindedir. Öyleyse sağlığımızı korumak için herbirine bakmayı, herbirinden gelen sinyalleri görmeyi niyet etmeliyiz. Görmek elbette yeterli değil gördüğümüze kulak vermeyi iyileştirmek için gerekeni hayata geçirmeyi başarmalıyız.
Yeni doğum yapan bir annenin tüm dünyası yavrusudur . Etrafındaki olup bitenlerin onun için ancak yavrusunu etkileyen bir durum varsa önemi vardır, aksi taktirde tüm konsantrasyonu yeni doğandır. Böyle olmasa insan oğlu neslini devam ettiremezdi. Yeni üniversite mezunu işe başlamış bir gencin ise bütün konsantrasyonu işinde kendini ispat etmesi ,varlığı ile kabul görmesi ve hedeflerine odaklanarak ona ulaşmak konusundaki gayretidir. İlk örneğimizde Oksitosin hormonu devredeyken ikinci örneğimizde Dopamin hormonu yoğun olarak aktiftir. Her ikisinde de gerekli olan biyolojik yapı insanın ihtiyacına göre doğamızın muhteşem organizasyonu ile sağlanmaktadır. Bu gün içinde bulunduğumuz durum ,ölümcül etkisi olan virüse karşı kendimizi ve sevdiklerimizi korumak. Yani bir bakıma hem kendimizi ve ailemizi maksimum oranda korurken hemde dış dünya ile bağımızı geçim ve sosyal hayatımızı sürdürülebilir bir şekilde organize etmeyi başarmaktan geçiyor.
Bu ancak iki şekilde mümkün olabilir birincisi sağlığımız için aktif olmak , ikincisi kendimizi iyi hissettiren ilişkilerimizi korumak.
30 yıldır sağlık çalışanı olarak görmem o ki ;taze temiz yeterli gıda, yeterli bedensel hareket ve güneş. Yakın ilişkilerimizi sevgi bağı içinde , kalben açıklıkla ,birbirimize şefkatle dokunmak çok önemli . Yargılamadan, kabul içinde, yıkıp dökmeden saygı diliyle iletişim kurmak ve hele bunların yanına eğer mümkünse hayat amacımızı koymak ve o yolda adımlar atmak , sağlığımızı muhteşem pozitif etkileyen ömrü uzatan faktörler.
Bugün kendim ve sevdiklerim için ne yaptım veya yapmayı niyet ediyorumla işe başlayabiliriz. Ne dersiniz?
Küçük adımlar bazen büyük yollar aldırır. İki milyon insanı enfekte eden korona virüsün toplam ağırlığı sadece bir gramdan az. Az dediğimiz ne kadar çok değil mi ? Haziran’da neredeyse tüm dünya normalleşme sürecine girerken biz neden normalin üzerinde iyileşmeyi başarmayalım? Küçük bir hareketle, sadece beden ve ruhumuzun sesine kulak vermek, onu duymak, ihtiyacını gidermekle ilgili harekete geçmek ihtiyacımız olan.
Bütünüyle kendinizi daha iyi hissettiğiniz bedeninizde sevgi enerjisinin olduğu harika günler diliyorum.
Sevgilerimle, sağlıkla kalınız
Songül Sevim