Diz ağrısı günlük yaşam aktivitelerimizin gerçekleşmesini zorlayan ve çok sık karşılaştığımız önemli sorunlardan biridir. Diz ağrısının sık görülme nedenleri; kırık, yumuşak doku yaralanmaları ve osteoartrit’ tir. Tanı değerlendirme için fiziki muayene, hastanın öyküsü, hastanın yaşı ve ağrının yeri önemlidir. Ağrının başlangıcı, yeri, süresi ve şiddeti değerlendirilir. Ayrıca radyografi mutlaka alınmalıdır. Ağrının kaynağının belirlenmesi, doğru tanının hızı, hastanın tedavisi ve rehabilitasyonu açısından büyük önem taşır.
Diz ekleminin anatomisine bakıldığında 3 ana kemik (femur- uyluk, kaval – tibia, patella-diz kapağı) 4 önemli bağ (MCL –iç yan, LCL-Dış yan, PCL-Arka çapraz, ACL –Ön çapraz) diz eklemini soran birçok kas grubu, tendon ve menisküsler oluşturur.
4 önemli bağın görevinden bahsedecek olursak; aşırı hareketliliği kısıtlayacak eklemde bulunan belirli bölgelerin aşırı yüklenilmesini önler. Menisküslerin görevi ise, uyluk ve kaval kemiklerinin arasında bulunan eklem, kemikler tarafından yapısal olarak örtüşmezler. Ve bunlar arasında bulunan uyum iki yapının aralığında bulunan menisküs sağlar. Bu yapılarda dönme hareketini ayrıca öne dönme hareketi dahil kısıtlarken, diğer yandan ise üzerine düşen yükü kısmen emerek diğer tarafa iletir. Yani emme ve hareketi kısıtlama olarak iki harekettir. İç ve dış olmak üzere iki adet menisküs vadır. Ortada bulunan iç kısım alçakken, eklem de bulunan dış kısımı yüksektir. Bu yapılar eklemlerin dışa hareketini kısıtlar. Menisküsün kanlanması dış kısımda oluşurken, iç kısımda beslenmeyi ise eklem sıvısı kaşılar. Bu nedenle menisküsün iç kısımındaki yırtıklar iyileşmez ve cerrahi bir müdahale gerektirir.
Kas gruplarının görevine baktığımızda, önden Quadriceps, arkadan ise Hamstring kasları ile desteklenir. Hamstring ve Quadriceps kasları kasıldığında tendonlar ve kemikleri kendilerine doğru çekerek hareket ettirir. Quadriceps diz ekleminin bükülü pozisyona getirir. Rahat ve sorunsuz hareketler için bu kasların yeterli ve her iki kas grubunda dengeli kuvvetlere sahip olması gerekir.
Kliniğimizde diz ağrısının nedenleri arasında çoğunlukla yumuşak doku inflamasyonu ve artrit yer alır. Aşırı kullanım kaynaklı yaralanmalar patellar ve Quadriceps tendinitleri ile diz çevresi bursitleri, bağ ve menisküs problemleri, tibial plato kırıkları olarak söylenebilir. Ağrıyı arttıran yada azaltan faktörler, ağrının karakteri, sorunun çözümü için önemlidir. Doğrudan sebebe uygun bir tedavi yöntemidir. Tedaviler arasında fizik tedavi, nöral terapi, proloterapi, kinesiobantları, ozon tedavisi, kilo verme, egzersiz gibi yöntemler yer almaktadır.
Bu eklem ve kas dengelerinin bozukluğu tespit edildiği anda fizyoterapi ile müdahale ne kadar erken olursa iyi bir tedavi sonucu alınabilir. Geç kalınmış uzun süre doğru egzersiz programı planlanmamış kronik ağrılı hastalarda cerrahiye gidiş daha hızlı olabilir. Kilo kontrolü, kas eğitimi ve eklem koruma programları ağrılı sürecin seyrini anlamlı olarak değiştirebilir.
Kliniğimizde diz ağrıların da tedavi etkinliğini arttırıcı fizik tedavi cihazları, rehabilitasyon, manuel terapi teknikleri ve hastaya uygun egzersiz programları ile etkili bir fizik tedavi programı uygulanmaktadır.
Sağlıklı Günler Dileriz.
Natal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi