Bel ağrıları
Yaşamda bel ağrısına muztarip olmamış neredeyse kimse yoktur. Bel ağrısının genel olarak ortopedik, nörolojik, romatizmal, mekanik ve kaslara bağlı sorunlardan kaynaklandığını bilmekteyiz. Hatta birçok hastanın stres ortamlarında bel ağrısı yakınması vardır. Bu yazımızda özellikle bel fıtıklarına genel bir bakış yapmak istedim. Öncelikle her türlü bedensel hareketler sırasında vücudumuzdan gelen en ufak ağrı sinyallaerini dikkate almalı ve trafikteki kırmızı ışığı hatırlayarak, mutlaka o andaki işimize ara vermeliyiz.
Belirtileri nelerdir?
Omurgamız; kemik yapı omurlar, aralarındaki yumuşak sıvısı bol kıkırdak yapı diskler, omurilik kanalından geçen omurilik, sinirler ve etrafındaki bağlardan meydana gelmiştir. Disklerin görevi omurgaya binen yükü her tarafa eşit dağıtmak ve süspansiyon yapmaktır. Omurganın stabilizasyonu ise vücudumuzu dik tutan kasların gücüne ve balansına bağlıdır. Sırt kasları, karın-kalça bölgesi kaslarının ve bacakların üst bölge kasları omurgamızın sağlığında çok önemli görevleri vardır. Genellikle travma veya herhangi diğer sorunlara bağlı olarak bel bölgesindeki 5 diskten bir veya birden çok tanesinin yapısının bozulması, yanından geçen sinire baskı yapması dolayısıyla belde ağrı, bir veya iki bacakta ağrı-uyuşma-yanma-karıncalanma, bel hareketlerinde zorluk sabah tutukluğu gibi semptomların varlığında bel fıtığından şüphelenmeniz gerekir.
Önce ağrı azaltılmalı
Eskiden 3 hafta süreyle yerde veya tahta üzerinde yatma gibi istirahatler bugün artık terk edildi. İlk 5 gün mümkün olduğu kadar yoğun istirahat gerekiyor. Sonra fizik tedavi rehabilitasyon, aneljezik ve anti enflamatuar ilaçlar büyük fayda sağlar. Fizik tedavide amaç: Önce ağrıyı azaltmaktır. Ancak hastanın detaylı muayenesiyle birlikte çalışma koşulları, günlük yaşam aktiviteleri değerlendirilmeli ve hastaya yaralanmanın tekrar etmemesi için gerekli eğitim ve egzersiz alışkanlıkları edindirilmelidir.